18 Eylül 2013 Çarşamba

Sıradan

Giyer insanlar smokinler ve tuvalet

Kimi de örter bedeni sıradan

Aslında herkes aynı şeyi arar

Zira duygular benzer, sıradan

Kimi zengin, kimi fakir

Hisler aynı

Kimileri sıradan

Arzular terk edip sakinleşince beden

Kalır duygular çıplak

Olur, olmalı herkes sıradan

Deyimler türer o vakit

Derler gönül bu ota da konar

Oysa olmuştur iki gönül bir samanlıkta

Anlamaz çoğu ama aslında buda sıradan

Yolun sonuna yaklaşmadan

Niye idi bu seyahat diye sormaz onlar kendine

Son nefeste anladıkları zaman

Ölecekler herkes gibi sıradan

Hiçbir şey koymayacak daha fazla


Gönüldeki o yaradan


...

ara ara

geçip giden

koca tren

söylesene

sıkılmadın mı sen

bu sıradan

tek düze

ilişkiden

yıllardır

çabalar durursun

hep görürüm

elde ettiğin ne

şöyle bir dön

bak kendine

yaşlandın

yıprandın

taşıdın sırtında

milyonları

taşıdın da

eline ne geçti

sırtındaki hangi yük

sana

sevgi ve şefkat verdi

gel

seninle

bir anlaşma yapalım

senin istediğin

bir yerde

kucaklaşalım

ikimizde

sevgi

şefkat yoksunu

bırakalım

her şeyi arkada

kucaklaşalım


ortada


8 Eylül 2013 Pazar

Kazanılacak bir şey yok

sonunda çıplak bir bedenle

terk edeceksek bu gemiyi

neden hunharca kıçımızı yırtıyoruz

üstüne basmak için bir diğerinin


Masumiyetin güzelliği

yavruyken sevilmeli tüm yaratıklar

çıkarları yokken dünyadan

boncuk gibi parlarken gözleri saflıkla

yavruyken sevilmeli insanlar

gözleri ve sözleriyle kaçmazken

günahsız ve bihaberken riyakarlıktan

sevilmeli tüm canlılar


Karamsarlığın isyankarlığı

milyarların içinde yalnızlık

metrelerle ölçülen mesafeler

kilometrelerce yol bana

insanlık kokmuş ve kokuşturulmuş

herkes bir markanın bedava mankeni adeta

fikirleri hür, özgür ruhlu mu bu insanlar

yoksa ben miyim karamsarlık bağnazı

ah yanlışlarla geçirilmiş geçmişim

ben mi yarattım seni

yoksa hazıra mı kondum söyle


4 Eylül 2013 Çarşamba

Carpe Diem

Kim bilir

Daha nice ahiret vari günler göreceğiz

Maviliklere sürecek yelkenlerimiz bile olmayacak

Kim bilir

Günün hassasiyeti üstün mü bir başka güne

Yoksa tartsak bir terazide

Kim bilir

Belki her gün aynı değerde

Sıkılacak şeyler aramaklı mı gözlerimiz

Yoksa güleni yok mu halimize

Kim bilir

Belki ağlarken kendimizi kaçırıyoruz yaşamaktan

Ve sevmekten delice


2 Eylül 2013 Pazartesi

Edilmemiş küfürler

ünvanları yapıştırılmış varlıklar

odamın önünde fark ediyorum aş verenimi

bende ani bir toparlanış

saygıdan değil kaybetme korkusundan

geri dönerken bana bakıyor

sahte ve bir o kadar çirkin tebessümlerdeyim

bunu yaptıktan sonra

kafamı lağıma sokmuş gibi hissediyorum

bir çeşit yalan söyleme biçimi aslında

içim saydırırken dışım çiçek edalarında