bir parçası olmak için yırtarken bir yerlerimi
bilmem kaç defa hak verilesi buldum seni
sana sesleniyorum Simon sana
vazgeçmeli mi yani
sormazlar mı adama iyi hoşta hani
sen niye içindesin bu Prusyanın
yoksa sende içeriden yırtanlardan mısın malum yerlerini
değiştirebilmek için kendi evini
***Böyle bir şiir yazacağım aklıma bile gelmezdi ama ne derler bilirsiniz; şairin ne yazdığına değil nasıl yazdığına bakılır! Çevirisinde hatam olmadığını ümit ederek sunduğum "varsa affola, çekinilmeden düzeltile" sıcak servis bir yazılı şiir.
What Is the Institutional
Form for Thinking?
Academic
institutions are unavoidable.
Institutions are unavoidable. My
discipline, philosophy, has always been a school discipline, beginning with
Plato’s Academy, Aristotle’s Lyceum, but also the hugely important example of
Epicurus’s Garden. Such schools are
institutions of an informal kind, usually organized around a charismatic master
and devoted to the transmission of the master’s teaching to the pupils.
The model is discipleship and the purpose of the institution is
the production of disciples. This model, which Jacques Lacan
calls “the master’s discourse,” is easy to criticize, but what is
interesting about these philosophical schools is their small-
scale, autonomous nature and their commitment to teaching. Plato’s dialogues were not written
as research projects, but as ways of extending the audience for a teaching. For me, what the
humanities can offer is an experience of teaching, where teaching becomes the laboratory for
research. But I will come back to this later.
As a philosopher, I am concerned with thinking, with thinking about all sorts of things, with thinking as creatively, clearly, and rigorously as possible. Nothing should be alien to a philosopher. The question is: what is the form of thinking? Well, at one obvious level, it is what appears to take place in your head, in the articulation of concepts. But what is the collaborative form for thinking, or the institutional form for thinking? That is the question.
My worry is that I
do not think that the university,
particularly the state university, is the right form for collaborative thinking.
The university in its modern form is a largely German, Humboldtian,
nineteenth-century invention, with its pyramidical hierarchy and its
division into disciplines, with professors in chairs and varieties of
submissive
assistants kissing the hems of their academic gowns. It is
beautifully and properly Prussian.
Simon Critchley
Düşünmede kurumsal biçim nedir?
Akademik
kurumlar kaçınılmazdır. Dahası kurumlar kaçınılmazdır. Plato’nun Akademisi,
Aristo’nun Lykeion’u 1 ve bu alanda çok önemli bir yeri olan Epikür’ün
Bahçesi’nde2 başlayan benim disiplinim; felsefe, her zaman bir okul
disiplini olmuştur. Bu okullar
gayrı resmi kurumlardır, etkileyici bir öğretmen etrafında dönerler ve
kendilerini öğrencilerine yüksek bir eğitim vermek için adarlar. Eğitim tarzı
ustadan çırağa şeklindedir ve amaçları yeni çıraklar ortaya çıkarmaktır.
Jacques Lacan3 tarafından “Ustanın Söylemi” olarak adlandırılan bu
modeli eleştirmek kolaydır ancak bu felsefi okulların asıl ilginç olan
tarafları küçük ölçekli olmaları, özerk yapıları ve öğretimlerine bağlı olmalarıdır.
Platon’un söylemleri araştırma projesi olarak yazılmadı ancak öğretimde
seyirciye uzanan bir yol gibi görüldü. Bana göre, öğretimin araştırma
laboratuarına dönüştüğü noktada insanlık bize bunun deneyimini sunabilir. Fakat
bu konuya sonra döneceğim.
Bir filozof
olarak düşünmenin her çeşidiyle;
yaratıcı, açık düşünmeyle ilgileniyorum. Ve bu işi mümkün olduğunca
titizlikle yapıyorum. Bana göre, hiçbir şey bir filozof için yabancı
olmamalıdır. Sorun şu; düşünme biçimi dediğimiz şey nedir? Buna verilecek en açık yanıt; kafamızın
içindeki o kavramlar boğumunda nelerin, nasıl döndüğüdür. Peki, o zaman, düşünmede ortak biçim nedir,
kurumsal biçim nedir? İşte asıl soruna
şimdi temas ettik.
Açıkçası
üniversitelerin, özellikle de devlet üniversitelerinin ortak düşünmede olmaları
gerektiği yerde olduklarına inanmıyorum ve buna üzülüyorum. Bugünün modern
üniversitesi; hiyerarşik ve disipliner yapısı, masa başı profesörleri ve
onların akademik cüppelerini yalayan itaatkâr asistanlarıyla bir 19. yy buluşu,
ağırlıklı Alman ve Humboldtian4 bir yapıdır. Tam bir Prusyalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen düşüncelerinizi paylaşınız!