İnsanın mükemmel kalabalıkta bir kitleyi ırk, din, dil, renk
ayrımı yapmaksızın bir araya getirmesi ne güzel bir şeydir. Genelde toplumda bu
tarz aksiyonları tetikleyen kişiler eylemlerinin evvelinde zaten hali hazırda iyi
bir şöhrete sahiplerdi. Ancak malum dünyamızda ve bilhassa ülkemizde buna şahit
olma şansına erişememiştik. Her ne kadar yüreğimi burkan bir şans olsa da ben
ona eriştim.
Mersin’de trafik terörü bir can aldı ki hem de nasıl bir can.
Ne gerçek cananı olan anası doya bilmişti bu cana, ne de bu can doya bilmişti bir
canana. Gencecik Mehmet, anasının sağ ve sağlam eline kınasını yakamadığı
Mehmet çileli bir sürecin ardından vefat etti. Empatiler kurardım bundan
evvelde bu nasıl acıdır diye, koyamadım anasının yerine kendimi. O ana ki
yılını doldurmamıştı hayat arkadaşının ölümü, o ana ki ayakta tutan üç direğinden
ikisi yıkılmıştı.
Bir merasimde tanıştım ben Mehmet’le, cenaze merasiminde,
toprağa girerken selamladı beni. Öyle bir merasimdi ki arabı, kürdü, türkü, dinlisi,
dinsizi, alevisi, sünnisi, Ayşesi, Fatması, Ahmeti, ve adaşları Mehmeti oradaydı.
Kısacası değerli olan tek şey oradaydı, İnsanlık! Mehmet’e Mevlana’nın
çağrısıyla koşmuştu herkes. Kimi nur içinde yatsın dedi kimi ışıklar içinde…
Dilekler hep iyi ve güzel... Zira İnsanlık güzel, olmalı.
Ve yine tekrarlıyorum; insanın mükemmel kalabalıkta bir kitleyi
ırk, din, dil, renk ayrımı yapmaksızın bir araya getirmesi ne güzel bir şeydir.
Kötü olan bunu kendisinin göremeyişi… Umarım duymuştur Mehmet, ay gibi çocuk o
güzel nurlu ve ışıklı duaları.
Mehmet Deniz Sınar'ın anısına...
Mehmet Deniz Sınar'ın anısına...
Acımızın tarifi yok elbette. Ama dediğiniz gibi her kesimden insan, tanıyan tanımayan herkes Deniz için gözyaşı akıttı , herkesin duasının ortak adı oldu Denizimiz. Acımızı paylaşan herkese teşekkürler.
YanıtlaSilBaşımız sağ olsun! Kuşkusuz kitle azımsanacak bir kitle değildi ancak sizin de tekrarlamış olduğunuz gibi bu kitleyi mükemmel bir kalabalık yapan onun sayısı değil kişilerin çeşitliliği idi.
YanıtlaSil